ÖZCAN: Kongre Meşru Değildir !
- 11.12.2021 00:00
- Güncelleme: 11.12.2021 00:00
<h1> </h1> <p>Elazığ ve Türkiye siyasetinin sayılı isimlerinden olan Ali Özcan, Elazığ’da bir sohbet toplantısı düzenledi. Yoğun bir katılımın olduğu toplantıda, yaklaşık üç ay önce gerçekleşen CHP Elazığ İl Başkanlığı Kongresi değerlendirildi. Kongrenin, şaibeli ve hukuksuz bir şekilde yapıldığını ifade eden Ali Özcan, yeni bir kongre sürecini başlatmak için, mücadele edeceklerini açıkladı. Toplantıya katılan CHPliler de, CHP Elazığ İl Kongresi’nin, hukuksuz ve şaibeli olduğuna vurgu yaparak Ali Özcan önderliğinde, yeni bir kongre yapılması için çalışacaklarını dile getirdiler. Toplantı sonrasında Özcan; Elazığ halkının talep etmesi halinde, Elazığ’dan milletvekili adayı olacağını kaydetti. Türkiye gündemine ilişkin de, değerlendirmelerde bulunan Özcan, ekonomiden ittifak görüşmelerine kadar geniş bir yelpazede açıklamalarda bulundu.</p> <p><strong>“Burada Bir Haksızlık Ve Hukuksuzluk Var” </strong></p> <p>Kongre öncesinde, delegelerin hukuksuz bir şekilde ihraç edildiğini dile getiren Ali Özcan; “Cumhuriyet Halk Partisi, sosyal demokrat bir partidir. Kongreler biz de, demokrasinin siyasi alanda işlediğinin göstergeleridir. Ama, kongrelerde demokrasiye ve hukuka aykırı en küçük bir şey bile yapılmaması lazım. Kongrelerin tamamen tarafsız bir ortamda yapılması lazım. Delegeler üzerinde iradelerini engelleyecek bir baskı kurulmaması gerekiyor. Partimizin tüzüğünde, birey hukuku diye bir maddemiz bulunmaktadır. Delegeler, birey hukuku ile kendisini yönetecek olanları seçer. Çok önemli bir maddemiz daha var. O da; sade bir üyemiz, ilçe başkanlığından tutunda, genel başkanlığa kadar,yönetim mekanizmalarının hepsine üye olabilir. Bütün bunları tüzüğe yazmışız, ancak eksiğimiz var. O da şudur; genel merkez yöneticilerini ve il başkanlarını seçen delegeler, her nedense; Elazığ örneğinde olduğu gibi, il başkanını seçemiyor. Burada; demokrasiye bir müdahale var. Elazığ’da 167 delegemiz vardı. Evvella, kanunsuz bir şekilde disiplin kurulunu düşürdüler. Disiplin kurulunun başına; her dönem bir yerde olabilen, birini getirdiler. Bu kişi bir dönem başka bir partiye de gitti. Bu tip insanları lazım olduğunda çağırırlar, kullanırlar. Sonra da gönderirler. Bu kişi vasıtasıyla 52 delegeyi ihraç ettiler. Burada; bir haksızlık ve hukuksuzluk var. Burada, kongre delegelerinin oy hakkını gasp etme var. Net olarak ifade etmek gerekirse; Delegelerin oy hakkını gasp ettiler.” dedi.</p> <p><strong>“Bu Yanlışın Düzeltilmesini İstiyorum”</strong></p> <p>Şaibeli olduğunu ifade ettiği, il kongresi ile ilgili olarak değerlendirmelerini sürdüren Özcan, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü; “Partinin abisi vasfıyla ve siyasette de, kimsenin ipoteğinde kalmayan bir siyasetçi olduğum için, böyle haksızlıklara, tahammül edemiyorum. Dolayısıyla; Elazığ’da yaşanan, bu hadiseye canım sıkıldı. Ancak kongre aşamasında, seçimlere müdahale etmenin sıkıntı yaratacağını düşündük. Kongreye gelip müdahale etsem; taraf görüntüsü oluşacaktı. Hal bu ki benim tarafım kişiler değildir, Bizim tarafımız; demokrasi, hukuk, adalet, parti tüzüğü, partimizin ilke ve ideolojisidir. Biz ülke genelinde; demokrasinin gasp edildiğini ve ayaklar altına alındığı ifade ediyoruz. Türkiye’ye demokrasi getireceğiz diyoruz. Ancak yarın biri bize döner; siz daha parti içine, demokrasiyi getirmeden Türkiye’ye demokrasiyi nasıl getireceksiniz? Diye sorarlarsa ne yapacağız? Bu nedenle; ben bu yanlışın düzeltilmesini istiyorum. Bu noktada, gerçek anlamda çok kararlıyım. Benim, kişilerle bir işim yok. Şahıslar beni alakadar etmiyor."</p> <p><strong>“Kongre Meşru Bir Kongre Değildir”</strong></p> <p>Disipline sevk edilen delegelerin görevlerine geri iade edilmesini isteyen Özcan, “Diyelim ki; bu yanlıştan dönüldü ve disipline sevk edilen 52 kişinden ihraç edilmesi gerekenler, ihraç edildikten sonra geri kalanı iade edildi. Bu uygulama sonrasında da, yeniden kongre olduğunu düşünelim. Ben bu kongreye gelmem. Herhangi bir müdahalede bulunmam. Demokrasiye aykırı uygulamalar ve hukuksuzluklar olmasaydı. Bugün buraya gelmezdim. Biliyorsunuz, geçen sefer de kongre yapıldı. Ancak gelmedim. Düşüncemi soranlara, x kişisinden yana düşündüğümü açıkladım. Bu benim en doğal hakkım. Ama müdahale hakkım yok. Ancak ortaya konan hukuksuzluklardan dolayı tarafım. Bu kongre, meşru bir kongre değildir. Bu kongre gayri meşrudur, şaibelidir. Bu şaibeli kongrenin üzerine, hiçbir politikayı inşa edemezsiniz. Bu gayri meşru kongre ile hiçbir siyasi edinim kazanamazsınız. Bu hukuksuzluk üzerine toplumda, demokrasi algısı yaratacak, bir olgu oluşturamazsınız.” ifadelerini kullandı.</p> <p>“Üyelerin Onayını Ve Güvenini Almadan O Vekilliği Sürdüremezsiniz”</p> <p>CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol’un, kongre sonrasında yaptığı açıklamaları da değerlendiren Özcan, “CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol’un, kongreyi sahiplendiğini düşünmek istemiyorum. Şayet bunu yapmışsa; bu sosyal demokrat bir partinin, milletvekiline yakışmayan bir harekettir. Bu kongre demokratik değildir. Bir milletvekilinin, kongreye müdahil olmamamsı lazım. İlla ki müdahil olacağım diyorsa; Elazığ CHP’nin bütün üyelerini, çağırarak bir güven oyu alması lazım. Genel başkanın emri ile milletvekili olabilirsiniz. Ancak üyelerin onayını ve güvenini almadan, o vekilliği sürdüremezsiniz. Ben ömrüm boyunca, hiçbir kişinin parmak hareketiyle bir yere aday olmadım. Hep ön seçim olmasını ve örgütün güvenin alınmasını istedim. Biz genel başkana dik başlı olmayız. Başı dik oluruz. Ancak örgütümüz karşısında eğiliriz. Eğilirim talep ederim. Vekilliği onlardan talep ederim.”dedi.</p> <p><strong>“Yoğun İlgi Beni Mutlu Etti”</strong></p> <p>Gerçekleştirmiş oldukları yoğun katılımılı toplantıyı da değerlendiren Özcan gençlerin ve kadınların toplantıya yoğun ilgi göstermesinin kendisini mutlu ettiğini ifade etti. Özcan, “Bugün gerçekleştirdiğimiz toplantı, bir sohbet toplantısıdır. Sağ olsunlar, arkadaşlarımız yoğun bir katılım gösterdiler. Özelikle; gençlerin ve kadınların gösterdiği yoğun ilgi beni mutlu etti. Bu toplantıyı, hukuksuz ve şaibeli bir şekilde yapılan kongreyi, analiz etmek için düzenledik. Toplantı öncesinde, kongrenin hukuksuz olduğu yönündeki kanaatimin, doğru olduğunu gördüm. Keşke, kanaatimde yanılmış olsaydım. Ben, yapılan kongreyi meşru görmüyorum. Bu il başkanı atanmış bir il başkanıdır. Kaldı ki; il başkanı olarak atanan kişi, il başkanı olmak da istemedi, diye düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.</p> <p>“<strong>Solcu İnsan Dürüsttür, Sözünün Eridir” </strong></p> <p>CHP’nin Elazığ’da sağa kaydığı yönündeki eleştirileri de yorumlayan Özcan şu ifadeleri kullandı; "Parti, Türkiye genelinde sağa kaydı. Şayet Elazığ, tam anlamıyla sağa kaymamışsa Elazığ, partiye uyum sağlayamıyor demektir. Solculuk , genç yaşta başlar. Solculuk tırnak ucundan alınır, vücudun değişik noktalarında gelişir. Solculuğu ciğerlerinde şişirirsin. Gırtlağına basa basa ben solcuyum dediğin anda, yürek ve ses bir armoni sağlar. İşte o zaman sen solcusundur. Solcu insan dürüsttür, cesurdur, sözünün eridir, ahlaklıdır. Solcunun hiçbir hatası olmayacak. Dostuna, ailesine, akrabasına, çevresine, partisine ve derneğine asla yanlış yapmayacak. Solcularda hile olmayacak. Solcular haksız para kazanmayacak, solcu insan hak edilmemiş bir servetin ve hak edilmemiş bir koltuğun sahibi olmayacak. Solcu siyaseti kendi için değil toplum için yapmalıdır. Hak edilen koltuk; verilen değil, alınan koltuk olacak. Koltuk seni değil, sen koltuğu dolduracaksın. Geçmişin de çok önemli, çünkü geçmiş adım adım takip ediyor. Onu, hiçbir şekilde gizleyemezsin. Yanlışın ve geçmişin bir gün ortaya çıkma gibi bir huyu vardır. Paranın kaynağı paradan daha önemlidir. O parayı nerden kazandı? Örneğin o koltuk kendisindeyken doktorları ve hemşireleri sattı mı?”</p> <p><strong>“MHP’Yİ DE HDP’Yİ DE YOK SAYMADIM”</strong></p> <p>Partilerine ittifaklar üzerinden yapılan eleştirilere de değinen Özcan, “Genel başkanımız, bir siyasi teknik direktör gibi hareket ediyor. Herkesi bir araya getirebiliyor. Bu büyük bir maharet gerektiriyor. Ben bunu yapamam. Özgürlükler temelinde; demokrasinin geleceği açısından, laiklik ve cumhuriyetin yaşaması adına ve Atatürk’ün devrimlerini, torunlarımıza kadar götürebilecek bir mücadelenin verilmesinde, HDP tavır koyuyorsa, ben onun yanında yer almalıyım. Saadet Partisi bu tavrı koyacaksa, onun yanında da yer almalıyım. Bu tavrı biz ortaya koyacaksak, onlar bizim yanımızda yer almalıdır. Siyasi partilerle, hep aynı şeyi düşünmek zorunda değiliz. HDP’nin 6 milyon oyu var. Ben onları hiçbir zaman yok saymadım. Nasıl yok sayarsınız? Ben MHP’yi de HDP’yi de yok saymadım. Partimizin, tıpkı Avrupa’daki sosyal demokrat partiler gibi, bir parti olmasını istiyorum. Avrupa’daki sosyal demokrat partiler, hiçbir zaman %40 oy almadı. Ancak bütün hükümetler, onların koalisyonu ile kurulabiliyor. Koalisyon; iyi bir uygulamadır. Koalisyon, Elazığ tabiri ile müşavaradır. Müşavara; oturup konuşmak ve konu üzerinde tartışarak, ortak bir yol bulmadır. Siyaset de budur. Benim ideolojime yaklaşan insanla siyaset yaparım. Ama ben başkasının ideolojisine monte olmam.Genel başkana da söyledim; sağda siyaset yapmış olanlar, partimize gelebilirler. Ama gelir gelmez, genel başkan yardımcısı olamazlar. Sınıf temelinde bir oturup konuşalım bakalım aynı noktada buluşabiliyor muyuz? " dedi.</p> <p><strong>“Türkiye’nin Durumu; %5’i İsviçre, %10’u Avrupa, %85 İse Bangladeş” </strong></p> <p>Ekonomi ile ilgili olarak da değerlendirmelerde bulunan Özcan; “Türkiye’nin durumu, %5’i İsviçre, %10’u Avrupa, %85 ise Bangladeş Eskiden orta sınıf vardı. Şimdi fakirlik ve yoksulluk katmanları var. Peki, bu duruma kim getirdi? Türkiye, bilinçli ve güdümlü bir şekilde bir tünele sokuldu. Diğer taraftan çıkış var mı, yok mu? Onu da bilmiyoruz. Ekonomi bir noktada tıkanmış durumdadır. Şuanda sadece, Ortadoğu ülkelerinden para bulabiliyoruz. Onlarla anlaşması da Dolar’ın 15 lira olması yönünde, bu nedenle Dolar 15 liraya geldiğinde duracak. Dolar 15 lirayı bulduğu zaman, cumhuriyet kazanımlarını sattıkları için, önemli bir bölümü satılan topraklar, satılmaya başlanacak. Ortaya konan model ,baştan tapunun karşı tarafa vermesi demektir. Bu nedenle, kadınlara ve gençlere çok büyük görevler düşmektedir.” ifadelerini kullandı.</p> <p> <strong> “İttifak Olmazsa İşimiz Çok Zor” </strong></p> <p>İttifakın, Elazığ’da elde edeceği başarıyı da değerlendiren Özcan, CHP’nin Elazığ’da üçe bölündüğünü ifade ederek, bütünlük sağlanmadığı sürece ciddi bir başarının olamayacağını kaydetti. Özcan, Elazığ üçe bölünmüş durumdadır. Elazığ’da seçime bu haliyle gidildiği takdirde; sadece AK Parti’ye tepkili olanlardan oy alırız. Ama ittifak olmazsa CHP olarak işimiz çok zor. Bir yerde haksızlık ,huzursuzluk varsa ve insanlar ikiye üçe bölünmüşse orada siyaseten başarı elde etmek çok zordur. Benim Elazığ’da, aday olduğum seçimden biliyorum. Örgütümüz tek bir yumruk haline geldi. Başka partilerden, arkadaşlarımız bize oy verdi. Bizim o dönem, son haftaya kadar oyumuz 70 bindi. Bunu gördüler ve operasyonlar yaptılar. Bu nedenle, huzurlu bir birlikteliğin olması gerekiyor. Herkesin bir yumruk olup sahaya inmesi lazım. Böyle ayağını sürterek seçim çalışması yapılmaz. Bugün aktif olarak siyaset yapanların hepsi, o dönemde aleyhime çalıştılar. Ancak bugün o arkadaşlar bir siyasi çalışmada katkı sunmamı isteseler, ben gelirim ve çalışırım. Ancak onlar için değil, partim için çalışırım. Çünkü parti, kimsenin babasının malı değil. Parti bu ülkenin malıdır. Eğer sen adamsan; sen o partinin gencisin, oğlusun, kızısın.” dedi.</p> <p><strong>“Kim Adaysa Çıksın Karşıma!”</strong></p> <p>Milletvekilliği adaylığına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Özcan, “Ön seçim olmadan, hiçbir yere aday olmam. Elazığ’a, sandığı koysunlar, ben bütün adaylarla yarışmaya hazırım. Ancak bazen parti bize görev verir. Görevlendirmeye itiraz edemezsin. Çok net ifade ediyorum; İstanbul’da milletvekilliği adaylığı için ön seçim olursa girerim. Hakkari’ye partim beni aday yapar, gider çalışırım. Elazığ için sandığı kurar, bende gelir o sandıkta aday olurum. CHP’li üyelerin, vekillerini belirlemek için oy kullandığı seçimde, ben varım. Kim de adaysa çıksın karşıma! Elazığ’da halkımız benim milletvekili olmamı isterse, ben de bu talebi karşılarım. Öncelikle halkımız, vekil olmamı istediğini belli edecek.” ifadelerini kullandı.</p> <p><strong>“Milletvekillik Şovmenlik Değildir”</strong></p> <p>Açıklamalarının son bölümünde ise Özcan, Elazığ’ın istediği vekili tarif etti. Özcan, “Son olarak Gaziantep, Kahramanmaraş ve Elazığ ‘da acilen kongre yaparak, bu illerde demokrasinin, yerli yerine oturtulmasını gerektiğini ifade etmek istiyorum. Halka rağmen siyaset yapılmaz. Halkın tepesine çıkarak siyaset yapılırsa, halk bir gün oradan indirmesini bilir. Elazığ, delikanlı bir milletvekili istiyor. Elazığ haysiyetli, dürüst her alanda kendisinin yanında yer alacak, kötü gününde yanında olacak, bir milletvekili istiyor. Milletvekillik şovmenlik değildir. Milletvekili yaptığını gösteren değil, yaptığını halka içselleştiren adamdır. Halk vekiline inanacak. Halk bu milletvekili benim için çalışır diyecek.” dedi.</p>