Mağduroğlu - Raif Ertuğrul Altuntaş
SON DAKİKA

Mağduroğlu


Kıymetli okurlarım, sizleri AK  Parti'nin iktidara geldiği dönemden, günümüze kadar hızlı bir tarih turuna çıkaracağım.

Kurulduktan 15 ay sonra iktidar olan, hareketin lideri  Recep Tayyip Erdoğan’ın okuduğu şiir sebebiyle siyasi yasaklı olduğu AK Parti,  Türk siyasi tarihine adını kalın harflerle yazdıracağının sinyallerini o tarihten itibaren vermekteydi.

"Minareler süngü, kubbeler miğfer, Camiler Kışlamız, Müminler Asker " şiirini dillendirdiği  gerekçesiyle hapis yatan Erdoğan'a  Türk toplumu sahip çıkmış, vicdanını yaralayan bu olayda Erdoğan'ı yalnız bırakmamıştı.

Tabii olayın siyasi tarafında başrol, dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykaldı. 
Siyasi yasağın kalkması için mecliste yapılan oylamaya büyük destek vermiş, Erdoğan'ın Siirt'ten Milletvekili seçilmesinin önünü açmıştı.

Baykal bu kararıyla, Türkiye'nin 20 yılını yönetecek olan liderinin önündeki seti kaldırdığının şüphesiz farkında değildi...

Toplumun ve Demokrasinin bağrına çöken karabasan kalkmış, 21 yy'ın Türkiyesin'de şiir okuduğu için Siyaset yapamayan Siyasetçi izlenimi fazla uzun sürmemiş, Türk siyasi tarihine pelesenk olacak kalıcı bir leke sürülmemişti.

Şimdi gelelim hikayemizin asıl KAHRAMANINA ! ( Kahraman lafın gelişi, bir Siyasetçi'nin kahraman olup olmadığına bizler değil, Kamuoyu karar verir)

Beylikdüzü ilçesinde kendi halinde Belediye Başkanlığı yapan, Trabzonlu, siyasette popülerliği olmayan bir isim siyasi hayatımızda Yıldırım hızında girmiş oldu.

İptal edilen İstanbul Seçimlerinden 800 bini aşkın oy farkıyla kazanıp, adeta Cem Uzan edasıyla beyaz gömleğini dirseklerine kadar kıvırıp, ateşli bir konuşma yapan biri çıkıyordu karşımıza.

İstanbul seçimlerinin iptal edilmesi, tıpkı  Erdoğan'ın bir  şiir için siyasi yasak almasına oldukça benzer gelişiyor, İmamoğlu mağdur etiketini ilk burda eline geçiriyordu.

Şimdi ise, İBB'nin personel alımlarında PKK, DHKP-C, MLKP v.s gibi örgütlere yakın isimlere yer verildiği gerekçesiyle, İmamoğluna "Görevden alırız ha" iması yapılarak, Aba altından değil, doğrudan sopa gösterilmeye başlandı.
Soylu, Erdoğan ve son olarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'de bu kervana katılmış oldu.

İşte tam bu noktada Ekrem İmamoğlu artık "MAĞDUROĞLU" ilan edilmiş durumda gözüküyor. 
Unutmayalım ki, Türk toplumu mağdur olmuş veya mağdur olarak algıladığı siyasetçiyi baş tacı eder, onu en yukarılara taşır. (Bakınız Recep Tayyip Erdoğan örneği)

İmamoğlu'nun bu söylemler yapıldıkça toplumun gözünde "MAĞDUROĞLU" olacağı bilinmiyor mu?

Toplumun gerçek gündemi hayat pahalılığıyken, karşı mahallenin "İktidar, İBB'ye operasyonu, gündemi saptırmak, ekonomik sıkıntıları unutturmak için yapılıyor " iması yapıyorken, bu müdahele ne kadar mantıklı?

Hele ki, Ekrem İmamoğlu Metropoll Araştırmanın son anketinde Türkiye'nin en beğenilen 2.Siyasetçisi çıkmışken...

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
07Oca

Mağduroğlu